GEÇİCİ İTHALAT REJİMİNE TABİ TUTULAN İTHAL EŞYA İÇİN NAKDİ TEMİNAT VERİLEN HALLERDE İŞLEMİN GERÇEKLEŞMEMESİ HALİNDE GECİKME FAİZİ UYGULANAMAYACAĞI HAKKINDA.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 128'inci maddesinde, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejim, geçici ithalat rejimi olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 129'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında, ithal eşyası ile ilgili ayniyet tespitinin mümkün olmadığı hallerde, geçici ithalat rejiminin kullanılmasına izin verilmeyeceği ancak, eşyanın veya yapılacak işin niteliği itibarıyla ayniyet tespiti ile ilgili önlemlerin alınmamasının rejimin kötüye kullanılmasına sebep olmayacağı hallerde, gümrük idarelerinin vergilerin tümünü teminata bağlamak suretiyle geçici ithalat rejiminin kullanılmasına izin verebilecekleri;
4458 sayılı Gümrük Kanununun 207/1-b numaralı maddesin ise; şartlı muafiyet düzenlemelerine (rejimlerine) tabi tutulan serbest dolaşımda olmayan eşya için herhangi bir nedenle gümrük yükümlülüğü doğan hallerde şartlı muafiyete ilişkin beyannamenin tescili tarihinden itibaren 6183 yasa hükümlerine göre gecikme zammı oranında gecikme faizinin tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 207/1-b numaralı maddesi hükmü, gecikme zammının, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten daha önceki bir tarihten, eşyanın şartlı muafiyet düzenlemesine (rejimine) tabi tutulması için verilen gümrük beyannamesinin tescil tarihinden itibaren hesaplanmasını öngörmektedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelere göre, geçici ithalat rejiminde, gümrük idarelerinin rejimin kullanılmasına izin verebilmeleri için, ithal edilen eşyaya ait vergilerin tümünün, kural olarak, rejimin başlangıcında, tahakkuk ettirilmesi; ancak, tahsil edilmeyerek, geçici olarak ithal edilen eşyanın tekrar yurtdışı edilmesi halinde iade edilmek üzere, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen teminat türlerine göre teminata bağlanması gerekmektedir.
Ayrıca, yukarıda anılan 207'nci madde hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal edilmesi nedeniyle, eşyaya isabet eden ithalat vergilerine ilişkin olarak gecikme faizi istenilebilmesi için, verilen teminatın nakdî türden olmaması icap etmektedir.
Bir başka deyişle, eşyaya isabet eden vergiler için, örneğin, kıymetli evrakın, ya da farklı türden bir menkul kıymetin teminat olarak gösterilmesi halinde faiz istenilmesi mümkün bulunsa da, vergiler tutarındaki teminatın nakit olarak ödenmesi halinde, anılan türden bir uygulamaya gidilmesine olanak yoktur.
Nitekim Danıştay 7.Dairesi 26.04.2012 tarih ve 2010/ 8356 Esas- 2012 / 2042 Karar sayılı ilamında bu hususa vurgu yaparak ; davacı tarafından geçici olarak ithal edilen eşyaya isabet eden vergi tutarındaki teminatın, 24.6.2003 tarihli, 642711 ve 642712 numaralı gümrük vezne alındıları ile nakit olarak ödendiğinin anlaşılması karşısında, olayda davacıdan, 4458 sayılı Kanunun 207'nci maddesi uyarınca gecikme faizi istenilmesi koşulları oluşmadığına, geçici ithalat kapsamında vergileri nakdi teminata bağlanarak geçici ithali gerçekleştirilen eşyanın süresinde yurtdışı edilmediğinden bahisle faiz tahakkuk ettirilmesine hukuken olanak bulunmadığına hükmetmiştir.
Geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal edilmesinden kaynaklı ithali gerçekleştirilen eşyaya isabet eden ithalat vergilerine ilişkin olarak gecikme faizi istenilebilmesi için verilen teminatın nakdî türden olmaması gerekmekte olup; nakdi teminat türünde ise gecikme faizi istenemeyecektir.
Gümrük davasına balan gümrük avukatı olarak gümrük avukatı olarak açacağınız gümrük davasında yukarıda belirttiğimiz hususların dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer Makaleler
- SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇU
- eşyaların hangi pozisyona dahil olacağı konusunda mahkemece yapılacak değerlendirme sonucunda Gümrük Giriş Tarife İzahnamesi’nde yer alan açıklamalar da dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği hakkında
- Sermaye Şirketi Ortak ve Kanuni Temsilcilerinin Vergi Borçlarına Karşı Sorumluluğu
- Sermaye Şirketi Ortak ve Kanuni Temsilcilerinin Vergi Borçlarına Karşı Sorumluluğu
- GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
- TAHS?LAT ZAMANA?IMI KAVRAMI ?LE TAHS?LAT ZAMANA?IMINI KESEN HALLER
- ANNONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERDE ŞİRKET ORTAĞI VE KANUNİ TEMSİLCİNİN ŞİRKETİN VERGİ BORCUNDAN DOLAYI SORUMLULUĞU
- Zamanaşımı Süresinin Dolmasından Önce Yapılan Çok Cüz’i Miktardaki Ödemenin Zamanaşımı Süresinin Dolmasını Kesmeyeceği Hakkında
- YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI
- Tüzel Kişiliği Sone Ermiş Şirketin(Fesih-Tasfiye vb. haller) Tüzel Kişiliğinin Sona Ermesinden Önceki Dönemlerle İlgili Olsa Dahi Münfesih Şirket Adına Tarih Ve Ceza Kesme İşlemleri Tesis Edilemeyeceği
- VERGİ SORUMLUSUNUN DAVA AÇMA EHLİYETİ HAKKINDA
- ARIZİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
- Kanunda Öngörülen Koşulların Gerçekleşmesi Şartıyla Kanuni Temsilciler Ve Ortaklar Hakkında Da İhtiyati Haciz Kararı Alınabileceği Hakkında.
- VARLIK BARIŞI
- VERGİ HUKUKUNDA TANIK BEYANININ DELİL NİTELİĞİ
geri