UZLAŞILAN VERGİLER İÇİN VERGİLENDİRME HATASI BULUNMASI HALİNDE HATA VE DÜZELTME BAŞVURUSU YAPILABİR Mİ?
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun Ek birinci maddesinin ilk fıkrasının birinci cümlesi, ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezalarının(344.maddenin 3 üncü fıkrası uyarınca vergi ziyaı cezası kesilen tarha ilişkin vergi ve ceza hariç) uzlaşmaya konu edilebileceğini hükme bağlamıştır.
Aynı Kanunun 20 nci maddesinde, vergi tarhının, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak, bu alacağın miktar itibariyla tespit eden bir idari muamele olduğu açıklanmış, Kanunun Birinci Kitabının İkinci Kısmında, bu idari muamele ile ilgili olarak beş ayrı yöntem belirlemiş olup, bunlar beyannameye dayanan tarh, ikmalen vergi tarhı, resen vergi tarhı, verginin idarece tarhı ve tahrire dayanan tarhtır.
Ek birinci maddenin ilk fıkrası, yukarıda sözü edilen bu beş ayrı tarh yönteminden üçünü; ikmalen, re'sen ve idarece yapılan tarha konu vergileri uzlaşmanın konusu içine almış, beyan edilen matrahlar üzerinden tarh olunan vergiler uzlaşmanın konusu dışında tutulmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun Ek 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, mükellef veya adına ceza kesilen; üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunamayacağı, Ek 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, uzlaşmanın vaki olması halinde mükellef, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaya (bunlardan birisi üzerinde uzlaşılmış olsa dahi her ikisine); adına sadece ceza kesilmiş bulunan, üzerinde uzlaşılan işbu cezaya karşı dava açamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Uzlaşmanın vaki olması durumunda uzlaşma başvurusuna konu edilen vergi ve/veya vergi cezasına karşı dava açılmasını yasaklayan düzenleme, Ek 7 nci maddenin üçüncü fıkrası hükmüdür.
Uzlaşmanın vaki olması halinde mükellef, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaya (bunların birisi üzerinde uzlaşılmış olsa dahi her ikisine); adına sadece ceza kesilmiş bulunan, üzerinde uzlaşılan işbu cezaya karşı dava açamayacağı hükmüne göre; adına yalnızca vergi salınan mükellefin uzlaştığı vergiye, adına hem vergi salınan hem de vergi cezası kesilen mükellefin uzlaşma başvurusuna konu ederek uzlaştığı bu vergi ve vergi cezasına, adına salınan vergi ve kesilen vergi cezasından yalnızca biri üzerinden uzlaşan mükellefin, hem vergiye hem de vergi cezasına, adına yalnızca ceza kesilenin, uzlaştığı bu vergi cezasına karşı dava açılması olanaklı değildir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 117. maddesinde matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması hesap hataları olarak, 118. maddesinde ise, mükelleflerin, şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme ve muafiyet döneminde hatalar vergilendirme hataları olarak sayılmıştır.
Vergi Usul Kanununun şikayet yolu ile müracaat başlıklı 124. maddesinde, dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların Maliye Bakanlığına başvurabilecekleri açıklanmış olup, bu hükümle, dava açma süresini geçirmiş mükelleflere, açık bir vergilendirme hatası varsa bu hatanın bir kez daha düzeltilmesini isteyebilme hakkı tanınmıştır.
Yukarıda yer alan düzenlemelere göre vergi ile cezasından yalnızca biri için uzlaşan mükellefin, hem vergiye hem de vergi cezasına karşı dava açması ve şikayette bulunması hukuken mümkün değildir.
Ancak, beyan üzerine tarh olunan vergiler üzerinden re'sen kesilen vergi ziyaı cezası için uzlaşılmış olsa bile uzlaşmanın kapsamı dışında tutulması nedeniyle bu vergiler için 213 sayılı Kanunun 116, 117 ve 118 inci maddelerinde tanımlanan türde bir vergi hatasının bulunması halinde düzeltme şikayet başvurusu yapılmasına yasal bir engel yoktur.
vergi davasına bakan vergi avukatı olarak vergi avukatınız kanalı ile açacağınız vergi davasında yukarıda belirttiğimiz hususların gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
Nitekim Danıştay 4.Dairesi 17.04.2012 tarih ve 2009/8579 Esas-2012/1452 Karar sayılı ilamında da bu hususa yer vererek beyan üzerine tarh olunan vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası için uzlaşılmış olsa bile vergi hatasının bulunması halinde bu vergiler için düzeltme şikayet başvurusu yapılmasına yasal bir engel bulunmadığını açıklamıştır.
Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; beyan üzerine tarh olunan vergiler üzerinden re'sen kesilen vergi ziyaı cezası için uzlaşılmış olsa bile uzlaşmanın kapsamı dışında tutulması nedeniyle vergi hatasının bulunması halinde düzeltme şikayet başvurusu yapılmasına yasal bir engel bulunmayıp; vergi hatasının bulunması halinde uzlaşılan vergiler için dahi hata ve düzeltme başvurusu yapılabilir.
Diğer Makaleler
- 6183 Sayılı Yasada Düzenlenmiş Olan Ve Asıl Amme Borçlusunun Borcundan Dolayı Asıl Amme Borçlusunun 3.Şahıslardaki Hak Ve Alacaklarının Haczi Nedir?
- TAKDİR KOMİSYONU KARARLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ
- Ortaklık Payını Devreden Limited Şirket Ortaklığının Kamu Alacağının Tahsilinden Doğan Sorumluluğu
- Defter ve Belgelerin mücbir bir sebep olmaksızın incelemeye ibraz etmemenin hukuki sonuçları nelerdir
- KATMA DEĞER VERGİSİNDE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
- İŞİ BIRAKMA BİLDİRİMİ-RESEN TERK-İŞİ BIRAKMADA VE RESEN TERKTE VERGİ DAİRESİNCE İZLENMESİ GEREKEN YOL-ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASININ KALDIRILMASI HAKKINDA
- YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI
- GAİPLİK HALİNDE VERGİLENDİRME NASIL OLMALIDIR
- ŞİRKETLERİN VERGİ BORÇLARINDAN DOLAYI ŞİRKETİN KANUNİ TEMSİLCİLERİ VE ORTAKLARI HAKKINDA İHTİYATİ HACİZ UYGULAMASI
- MALİ TATİL DÜZENLEMESİNİN YARGISAL SÜRELERE ETKİSİ
- ANNONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERDE ŞİRKET ORTAĞI VE KANUNİ TEMSİLCİNİN ŞİRKETİN VERGİ BORCUNDAN DOLAYI SORUMLULUĞU
- VERGİ BORCU BULUNAN ŞİRKET HAKKINDA AMME ALACAĞININ TAHSİLİNİ SAĞLAMAK AMACIYLA TÜM TAKİP YOLLARI TÜKETİLMEDEN İLGİLİ KİŞİNİN KANUNİ TEMSİLCİ OLDUĞUNDAN BAHİSLE ADINA ÖDEME EMRİ DÜZENLENEMEYECEĞİ HAKKINDA
- Asıl Amme Borçlusu Şirket Adına Düzenlenen İhbarname Veya Ödeme Emrinin Tebliği Esnasında Hakkındaki Hüküm Kesinleşen Ve Medeni Hakları Kullanma Ehliyeti Bulunmayan Kanuni Temsilci Adına Yapılan Tebligatın Usule Uygun Olmayacağı
- VERGİ AVUKATININ ÖNEMİ
- 6111 sayılı Kanunun
geri