Zamanaşımı Süresinin Dolmasından Önce Yapılan Çok Cüz’i Miktardaki Ödemenin Zamanaşımı Süresinin Dolmasını Kesmeyeceği Hakkında
Uygulamada vergi daireleri çalışanları tarafından amme borçlarının zamanaşımına uğramasını engellemek amacıyla mükelleflerin bilgisi ve onayı dışında cüzi ve komik miktarda ödemlerin yapıldığı hususu ile sıkça karşılaşılmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmemesi halinde zamanaşımına uğrayacağı açıklanmıştır.
Yine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103'üncü maddesinde ise tahsil zamanaşımını kesen nedenler ödeme, haciz tatbiki, ödeme emri tebliği, icra işlemi sonucu her çeşit tahsilat, mal beyanı, amme alacağını teminata bağlama işlemi, amme alacağının ödeme planına bağlanması, yargı yerince bozma kararı verilmesi haciz işlemi olarak hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103'üncü maddesin 1'inci fıkrasının 1'inci bendinde de “ödeme” tahsil zaman aşımını kesen nedenler arasında sayılmıştır.
Nitekim Danıştay 3. Dairesi 25.09.2012 tarih ve 2010/4340 Esas-2012/3047 Karar sayılı ilamında bu hususa yer vererek, Zamanaşımı süresinin dolmasından önce yapılan 1 kuruş tutarındaki ödemenin davacı tarafından yapıldığının kabulünün ticari icaplara uygun düşmediği, söz konusu ödeme nedeniyle tahsil zamanaşımı süresinin kesildiğinden bahsedilmesine olanak bulunmadığına hükmetmiştir.
Yukarıda açıkladığımız yasal mevzuat ve emsal Danıştay kararı göz önüne alındığında; vergi borcu olan mükellefin söz konusu yüklü miktarlı vergi borcu için çok cüz’i miktarda ödeme yapması ticari icaplara uygun düşmediği açık olduğundan yasayı dolanmak amacıyla yapılan bu tür girişimleri yargı uygulaması kabul etmemektedir.
Mükellefler vergi borçlarının zamanaşımına uğrayıp uğramadıklarını ancak icra dosyasındaki belgelerden zamanaşımını kesen yukarıda sıraladığımız sebeplerin olup olmadığını öğrenebilirler.
vergi davasına bakan vergi avukatı olarak vergi avukatı kanalı ile açacağiınız vergi davasında yukarıda belirttiğimiz hususların gözönğnde bulundurulması gerekmektedir.
Diğer Makaleler
- İŞİ BIRAKMA BİLDİRİMİ-RESEN TERK-İŞİ BIRAKMADA VE RESEN TERKTE VERGİ DAİRESİNCE İZLENMESİ GEREKEN YOL-ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASININ KALDIRILMASI HAKKINDA
- VERGİ HUKUKUNDA İSPAT VE DELİL
- KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ
- FİKRİ VE SANAT ESERLERİ İLE TELİF HAKLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİNDE KAZANÇ İSTİSNASI
- TAKDİR KOMİSYONU KARARLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ
- Neden vergi avukatı?
- TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
- GAİPLİK HALİNDE VERGİLENDİRME NASIL OLMALIDIR
- ORTAKLIK PAYINI DEVREDEN LİMİTED ŞİRKET ORTAKLIĞININ KAMU ALACAĞININ TAHSİLİNDEN DOĞAN SORUMLULUĞU
- VERGİ SORUMLUSUNUN DAVA AÇMA EHLİYETİ HAKKINDA
- Başmüdürlüklerin/Bölge Müdürlüklerinin, itiraza konu vergi ve ceza miktarlarında artırım yapma yetkisinin olmadığı hakkında. İstanbul vergi avukatı
- sahte belge düzenleme veya sahte belge kullanma nedir(1)
- Kanunda Öngörülen Koşulların Gerçekleşmesi Şartıyla Kanuni Temsilciler Ve Ortaklar Hakkında Da İhtiyati Haciz Kararı Alınabileceği Hakkında.
- Asıl Amme Borçlusu Şirket Adına Düzenlenen İhbarname Veya Ödeme Emrinin Tebliği Esnasında Hakkındaki Hüküm Kesinleşen Ve Medeni Hakları Kullanma Ehliyeti Bulunmayan Kanuni Temsilci Adına Yapılan Tebligatın Usule Uygun Olmayacağı
- GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
geri