VERGİ SORUMLUSUNUN DAVA AÇMA EHLİYETİ HAKKINDA
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8'inci maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişi, vergi sorumlusu da, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olarak tanımlandıktan sonra son fıkrasında, bu kanunun müteakip maddelerinde geçen mükellef tabirinin vergi sorumlularına da şamil olduğu, açıklanmıştır.
Aynı Kanunun 377'nci maddesinde, mükellefler ve kendisine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378'inci maddesinde ise vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiği kurala bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlar, istihkak sahiplerine yapılan ödemelerden yasada öngörülen verginin kesilmesi, muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenmesinden sorumlu tutulmuşlardır.
Kesilen verginin beyan edilmemesi ya da ödenmemesi vergi sorumlusunun takibini gerektireceğinden, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, verilen beyanname üzerine sorumlu adına tahakkuk eden verginin, vergi sorumlusu tarafından idari davaya konu edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Danıştay 3. Dairesi 17.10.2011 tarih ve 2010/7115 Esas-2011/5962 Karar sayılı ilamında bu hususa yer vererek; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8'inci maddesinde, mükellefin, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzelkişi; vergi sorumlusunun da, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olduğu, kanunun müteakip maddelerinde geçen mükellef tabirinin vergi sorumlularını da kapsadığı; 11'inci maddede ise, yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanların, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve kanunla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumlu oldukları, aynı Kanunun 377'nci maddesinde, mükellefler ve kendisine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri; 378'inci maddesinde de, vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonu kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiğinin kurala bağlandığı, her ne kadar 377'nci maddede, tarh edilen vergilere karşı vergi mahkemesinde dava açma hakkının mükelleflere ait bulunduğu öngörülmüşse de; 8'inci madde gereğince, tarhiyata muhatap tutulan vergi sorumlularının da, muhatabı oldukları tarh işleminin iptali istemiyle yetkili vergi mahkemesinde dava açabileceklerinin kabulünün zorunlu olduğuna hükmetmiştir.
Vergi usul Kanunun 11. Maddesinde, yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanların, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve kanunla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumlu oldukları açıklanmış olduğundan kanunda belirtilen şartların varlığı halinde vergi sorumlularının da dava açma ehliyeti bulunmaktadır.
vergi davasına bakan vergi avukatı olarak vergi avukatı kanalı ile açacağınız vergi davasında yukarıda belirttiğimiz hususların gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
Diğer Makaleler
- Kesinleşen Vergi borcundan dolayı öncelikle kanuni temsilcilerin takip edilmesinin gerekmediği şirket ortağı ile kanuni temsilci arasında vergi borçlarının takip ve tahsili yönündenöncelik sonralık sırasının bulunmadığı hakkında
- Tüzel Kişiliği Sone Ermiş Şirketin(Fesih-Tasfiye vb. haller) Tüzel Kişiliğinin Sona Ermesinden Önceki Dönemlerle İlgili Olsa Dahi Münfesih Şirket Adına Tarih Ve Ceza Kesme İşlemleri Tesis Edilemeyeceği
- Sermaye Şirketi Ortak ve Kanuni Temsilcilerinin Vergi Borçlarına Karşı Sorumluluğu
- Asıl Amme Borçlusu Şirket Adına Düzenlenen İhbarname Veya Ödeme Emrinin Tebliği Esnasında Hakkındaki Hüküm Kesinleşen Ve Medeni Hakları Kullanma Ehliyeti Bulunmayan Kanuni Temsilci Adına Yapılan Tebligatın Usule Uygun Olmayacağı
- YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI
- sahte belge düzenleme veya sahte belge kullanma eylemlerinin ispatı nasıl olur(3)
- TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
- TAM MÜKELLEFİYET NEDİR –TAM MÜKELLEFİYETE TABİ VERGİLENDİRMEDE HANGİ KRİTERLER DİKKATE ALINMALIDIR
- ŞİRKETLERİN VERGİ BORÇLARINDAN DOLAYI ŞİRKETİN KANUNİ TEMSİLCİLERİ VE ORTAKLARI HAKKINDA İHTİYATİ HACİZ UYGULAMASI
- Miras Bırakanın Vergi Borçları İçin Her Bir Mirasçı Adına Hissesi Oranında İhbarname Düzenlenmesi Gerektiği Hakkında
- Başmüdürlüklerin/Bölge Müdürlüklerinin, itiraza konu vergi ve ceza miktarlarında artırım yapma yetkisinin olmadığı hakkında. İstanbul vergi avukatı
- TAHS?LAT ZAMANA?IMI KAVRAMI ?LE TAHS?LAT ZAMANA?IMINI KESEN HALLER
- SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇU
- idarenin müeyyideli yazısı,ihtirazi kayıtla beyan,re'sen araştırma ilkesi
- YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA CEZA YARGILAMASINDA DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ-TESLİM ETMEME(GİZLEME) SUÇU
geri